- Yazan: Didem Kanca Üstay
- 16 Nisan 2017
Didem Kanca Üstay'ın 12/04/2017 tarihinde basında çıkan yazısı aşağıda yer almaktadır.
Didem Kanca Üstay, internette hiçbir bilimsel dayanağı olmayan tariflerin dolaşmasını, annelerin blog açarak birbirlerine öneri sunmalarını eleştirirken, bu bilgiler arasında dolaşan ‘Şeker yerine bal verin’ sloganına da karşı çıkıyor. Son zamanlarda baldaki tehlikeye dikkat çeken tartışmalara katılan Üstay, bunun nedenlerini anlattı ve önemli bilgiler verdi.
İşte Üstay’ın açıklamaları:
“Son yıllarda çocuklar için özel yemek tarifleri vermek moda oldu. Özellikle sosyal medyada sürekli yemek tarifleri veren blogcu anneleri ve hiçbir gastronomi ya da sağlık bilimleri geçmişi olmayan anneler tarafından çocuklar için çıkarılan özel yemek tarifleri adlı kitapları her yerde görebilirsiniz. Hepsi de tariflerinde aynı şeyi öneriyorlar: ŞEKER yerine BAL kullanın. Çocuklarınızı zehirlemek istiyorsanız, pek tabii kullanın!
ANNELER BUNU UNUTUYOR!
Bir gıdayı diğerinin muadili olarak gösterebilmek için sadece besin değerlerinin benzemeleri önemli değildir. Besinlerin pişirme özellikleri de en az besin değerleri kadar hatta söz konusu bal olunca daha fazla önem kazanabilir. Maalesef bu kadar önemli bir konuyu da ancak işin uzmanları fark edebilir.
Ayrıca baldaki şeker de vücutta şekerle aynı etkiyi göstermektedir. Bugün tüm kanser hastalarına şekerden uzak durun denilirken, çocuğunuza bal verdiğinizde zaten ‘şeker' vermiş oluyorsunuz. Üstelik bir de balı ısıtıp, pişirdiğinizde katmerli bir şekilde kanseri davet etmiş oluyorsunuz. Kaldı ki bugün arıları endüstriyel glikoz şurubu ile besliyorlar. Çok araştırmama rağmen glikoz şurubuyla beslenen arıların balındaki şeker oranıyla ilgili bir çalışmaya rastlayamadım. Kanaatimce onların ürettikleri baldaki şeker oranı çok daha yüksek bile olabilir. Bal üretiminde günümüzde tüm dünyada o kadar çok hileler yapılıyor ki doğal bal bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Normal bal bile şeker oranından dolayı şekere bir alternatif olmazken sağlıksız koşullarda şeker verilerek yetiştirilen bal ne kadar sağlıklı olabilir?!
ETİKETLERDE YAZAN HMF NEDİR?
– HMF ‘karamelleşme tepkimeleri' (şekerlerin erime noktasına kadar ısıtılması) sonucu oluşur. Balın içeriğinde yüksek oranda şeker yer aldığını hatırlamakta fayda vardır.
– HMF kanserojen bir maddedir. Tümör oluşumunda etkilidir.
– Hücrede detoksifikasyınu sağlayan ve biyolojik transferi kontrol eden genlerin oluşumunu azaltarak hücreye zarar vermektedir.
– Hücre adaptasyonunu ve sürekli yaşamını sağlayan gen metabolizmalarına zarar vermektedir.
– Protein ve protein oluşumu mekanizmalarına zarar vermektedir.
– Hücre ölümünü azaltabilmekte, bu da hücre birikimine yol açabilmektedir.
– Hücre. HMF'ye çok fazla maruz bırakıldığında DNA hasarına yol açabilmektedir.
– HMF hücrede furfural biriktirmektedir. Furfural, sigara dumanında da bulunan doğrudan kansere yol açtığı kanıtlanmasa da kanser oluşumuna destek veren bir maddedir.
– Farelerde yapılan çalışmalar sonucunda deri ve kolon (kalın bağırsak) kanserlerine sebep olabildiği çalışmalarda ortaya konulmaktadır.
“ANNELER, LÜTFEN DOKTORLARINIZI DİNLEYİN”
T.C. Yeditepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Arzu Durukan'ın ise şunları söyledi:
“İyi kalite ballarda sıfıra yakın, az miktarda bulunan Hidreksimetil Furfural – HMF'nin maksimum seviyesi birçok ülkede belirlenmiştir. Türk Gıda Kodeksinin Bal Tebliği'nde (2012) HMF düzeyi aşağıdaki gibi verilmiştir:
HMF içeriğinin ısıya maruz kaldığında nasıl değiştiğinin saptandığı bilimsel çalışmalarda farklı zaman ve sıcaklıklarda HMF üretimine bakılmış. Sonuçta artan sıcaklıkların ve maruz kalınan sürenin HMF konsantrasyonunu da kademeli olarak arttırdığı saptanmıştır. ”
- Henüz hiç yorum yok
Yorumlar