En son Şubat 2013'te Kaliforniya'da gitmiş olduğum Uluslararası Vejetaryen Beslenme Kongresi'nden öğrendiklerimi sizlerle özet olarak paylaşmak istiyorum. Her gün 20'den fazla konuşmacı/araştırmacı vejetaryen beslenme üzerine olan değişik klinik çalışmalarından bahsettiler. NELER ÖĞRENDİM?

  • Vejetaryen olmaya karar vermeden önce çok sıkı bir hazırlık yapılması ve bu konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olunması gerektiği.
  • Vejetaryen olmaya karar verip ama konuyla ilgili yeterli derecede bilgisi olmayanlarda karbonhidratlı gıdalara saldırı durumunun çok sık görüldüğü.
  • En fazla B12 vitamini eksikliğinin görüldüğü ve bunun dışarıdan takviye olarak alınması gerektiği. Hayvansal gıdaların dışında bu vitaminin başka yollardan sağlanamadığı. Ama konferansta yer alan Hintli bir profesöre göre vejetaryen ağırlıklı beslenen Hindistan'da B12 vitamini eksikliğinin çok fazla görülmediği, muhtemelen bunu yüzyıllardır tükettikleri baharatlardan çeşitli yollarla aldıkları ve genlerinin ona göre bu duruma alıştığının söz konusu olduğu. Bazen bilimin bile açıklayamadığı durumların ortaya çıkabileceği Smile
  • Vejetaryenlerin et yiyenlere göre daha sağlıklı olduğu, bu kişilerde diyabet ve kanserin vejetaryen olmayanlara göre çok daha az görüldüğü.
  • Vejetaryen beslenmenin tüm dünyada daha çok yaygınlaştığı. Eskiden uçaklarda vejetaryen menü istediğinizde önünüze yanınızdaki tabağın aynısının etsiz versiyonu konulurken, bugün artık özel menülerin hazırlandığı.
  • Etçil olup sonradan vegan olanların bir süre sonra bağışıklık sistemlerinin aniden çöktükleri ve tekrardan hayvansal gıdalar tüketmeye başlayanların oranlarının hiç te küçümsenmeyecek kadar az olduklarını
  • Konuşmacılardan veganların bile vegan olmayı önermediklerini çünkü uygulamasının çok zor olduğunu ve vücudun birçok vitamin ve mineralden eksik kaldığını.
  • Obezite oranının vejetaryen olmayanlarda çok daha yüksek olduğu.
  • Safrakesesi taşı riskinin obezlerde daha fazla olduğu.
  • Et tüketenlerde, katarak riskinin vejetaryenlara ya da sadece et yemeyenlere oranla çok daha yüksek olduğu. Veganlarda ise bu riskin en düşük oranda olduğu.
  • Düzenli balık tüketenlerde Omega-3'ten dolayı (DHA) daha az Alzheimer rahatsızlığının görüldüğü.
  • DHA'nın (Docosahexaenoic acid) balık dışında yosunda da fazla miktarda görüldüğü.
  • DHA tüketimi Akdeniz tipi diyette diğer diyetlere göre daha fazla olduğundan bunama riskini azalttığı. Fakat bu diyet egzersiz ile birleştirildiğinde bunama riskinin düşmesi konusunda çok daha iyi sonuçları alındığı.
  • Keten tohumu yağının beyin sağlığına iyi geldiği.

  • Vejeteryan diyetlerde kalsiyum, B12 ve D vitamini, çinko ve B3 yağ asitlerinin eksik kaldığı, bunlara dikkat edilmesi gerektiği.
  • Diyetinde düşük miktarda protein tüketenlerde en fazla kemik kaybının görüldüğü.
  • Balıkların içerdiği cıvadan dolayı zararlı olduğunu düşünüyorsak yanıldığımızı çünkü yararının zararından çok daha büyük olduğu ve balık yemeye devam etmemiz gerektiği.
  • Balıkta balık yağına oranla çok daha fazla D vitamini olduğu.
  • İçerdiği yüksek asit ve potasyumdan dolayı ne kadar çok kola içersek vücutta o kadar az kemik yoğunluğu olacağı.
  • Veganlarda yüksek tansiyonun çok daha az görüldüğü.
  • Tiroid hormonlarından T3 ve T4'ün üretilebilmesi için günlük en az 70 mikrogram iyot almamız gerektiği.
  • En önemli iyot kaynakları: süt ürünleri, yumurta, deniz mahsulleri ve iyotlu tuz.
  • Veganların idrarlarında düşük oranda iyot değerliği saptanıldığı.
  • Vücut kitle indeksi: Veganlarda - 23.6, Lakto-ovo vejetaryenlerde - 25.7, Pesko-vejetaryenlerde - 26.3, Semi-vejetaryenlerde - 27.3, vejetaryen olmayanlarda - 28.8.
  • Vejetaryenlerde yüksek kolesterol ve insülin direncinin daha az görüldüğü.
  • Çerezlerin (ceviz, fındık, badem vs) açlığı bastırmakta etkili oldukları, yeme isteğini azalttıkları ve doygunluk hissi verdikleri. Aynı zamanda kalp rahatsızlıklarına karşı önleyici olacabilecekleri.
  • Asya ve ABD prostat kanseri oranları karşılaştırıldıklarında: Çinliler'de ölüm oranı %1, Çinli-Amerikalılarda %8.9, Beyaz Amerikalılar'da %27.
  • 1 bardak inek sütünde 96mg emilebilir kalsiyum bulunduğu ama aynı oranı 1-1/2 bardak lahanadan veya 2 bardak brokoliden de temin edebileceğimizi. İlla süt içmemiz gerekmediği.
  • Meme kanserinin Japonya'da yaşayan kadınlarda çok düşük fakat Amerika'da yaşayan 3. jenerasyon Japon-Amerikalılar'da çok yüksek olduğu. Buradan yola çıkarak yaşam tarzının çok önemli olduğu ve sadece genlerimizin bize miras kalmadığını, aynı zamanda yaşam biçimimizin de miras kaldığı.
  • Asit oranı düşük olduğundan (%0.8'den yüksek değil ise) en iyi zeytinyağının ekstra sızma zeytinyağı olduğu.
  • Chia tohumlarının (henüz Türkiye'de yok) ne kadar faydalı olduğu. Demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve lif oranlarının çok yüksek olup, keten tohumundan çok daha fazla Omega-3 içerdiği.
  • Zerdeçal, tarçın ve boyotu baharatlarının kan şekerini düşürmekte etkili olduğu.
  • BAHARAT isminin nereden geldiğini biliyor musunuz? Ben bilmiyordum, konuşmacı bir profesör sayesinde öğrendim. Baharatlarla ilgili konuşma yapan kişinin ismi Dr. Bharat B. Aggarwal'dı. "İsmi Baharat ve baharatlarla ilgili konuşacak diye içimden geçirdim" Sunumundaki ilk resim Türkiye'de bir baharatçının önünde çekilmiş resmiydi. Geçen sene Türkiye'ye gelene kadar o da isminin baharat anlamına geldiğini bilmiyormuş. Mısır çarşısına gidip her yerde baharat yazdığını görünce dayanamayıp sormuş. Konferans sonrası konuştuğumuzda Hindistan'ın eski isminin Baharat olduğunu ve muhtemelen biz oradan tüm bu baharatları getirirken oraya ait olduğunu belirtmek için baharat ismini vermişiz Sealed
Vejetaryen: Et veya diğer hayvansal gıdaları dinsel ya da kişisel sebeplerden dolayı tüketmeyen kişi. Bu kişiler genelde veganlara göre daha esnek olup süt ürünleri ve yumurta tüketebilirler.
Vegan: Tüm hayvansal gıda içeren besinleri tüketmeyen kişi. En katı grup.
Lakto: vejetaryen - Yumurta tüketmeyen ama diğer süt ürünlerini kullanan kişi.
Ovo-vejetaryen: Yumurta tüketen fakat süt ürünlerini tüketmeyen kişi.
Lakto-ovo-vejetaryen: Yumurta ve süt ürünlerini tüketen ama diğer hayvansal gıdaları tüketmeyen kişi.
Semi-vejetaryen: Genellikle vejeteryan ağırlıklı yiyen ama ara sıra hayvansal gıdalar tüketen kişi.
Pesca-vejetaryen: Balık dışında diğer et ürünlerini tüketmeyen kişi.
Her sene vejetaryen sınıfına farklı kategoriler eklenebiliyor.
 

Yorumlar

  • Henüz hiç yorum yok
Yorum yapmak için oturum açın